29 Mart 2009 Pazar

29 Mart Kazanan Belediye Başkanları Listesi

Adıyaman: Muhammet Büyükaslan AKP
Aksaray: Nevzat Palta AKP
Amasya: Cafer Özdemir AKP
Ardahan: Faruk Köksoy AKP
Bingöl: Serdar Atalay AKP
Bitlis: Fehmi Alaydın AKP
Bursa: Recep Altepe AKP
Denizli: Nihat Zeybekci AKP
Elazığ: Mehmet S.Selmanoğlu AKP
Erzincan: Yüksel Çakır AKP
Kahramanmaraş: Mustafa Poyraz AKP
Kayseri: Mehmet Özhaseki AKP
Karaman: Kamil Uğurlu AKP
Kilis: Mehmet Abdi Bulut AKP
Konya: Tahir Akyürek AKP
Kütahya: Mustafa İça AKP
Malatya: Ahmet Çakır AKP
Mardin: Mehmet Beşir Ayanoğlu AKP
Muş: Necmettin Dede AKP
Nevşehir: Hasan Ünver AKP
Sakarya: Zeki Toçoğlu AKP
Samsun: Yusuf Ziya Yılmaz AKP
Şırnak: Adil Uçar AKP
Tokat: Adnan Çiçek AKP
Trabzon: Orhan F. Gümrükçüoğlu AKP
Yozgat: Yusuf Başer AKP
______________________

CHP 8 İL
İzmir: Aziz Kocaoğlu CHP
Edirne: Hamdi Sedefçi CHP
Giresun: Kerim Aksu CHP
Kırklareli: Cavit Çağlayan CHP
Muğla: Osman Gürün CHP
Sinop: Baki Ergül CHP
Tekirdağ: Adem Dalgıç CHP
Zonguldak: İsmail Eşref CHP
__________________________
MHP 7 İL

Bartın: Cemal Akın MHP
Isparta: Yusuf Ziya Günaydın MHP
Kars: Yusuf Ziya Günaydın MHP
Kastamonu: Turhan Topçuoğlu MHP
Uşak: Ali Erdoğan MHP
Van: Ali Erdoğan MHP
Osmaniye: Kadir Kara MHP
__________________________
DTP 4 İL
Batman: Nejdet Atalay DTP
Diyarbakır: Osman Baydemir DTP
Hakkari: Fadıl Bedirhanoğlu DTP
Tunceli: Edibe Şahin DTP
__________________________
BBP
Sivas: Doğan Ürgüp BBP
__________________________
DSP
Ordu: Seyit Torun DSP
Eskişehir: Yılmaz Büyükerşen
__________________________
BAĞIMSIZ
Ş. Urfa Dr. Eşref Ahmet Fakıbaba Bağımsız“

Sivasta BBP patlaması

Büyükşehirlerin Seçim Sonuçları









Türkiye Geneli İlk Seçim Sonuçları

29 mart illere göre seçim sonuçları

illere göre seçim sonuçları grafik olarak sitemizde yer alacaktır, az sonra.

seçim sonuçları az sonra sitemizde yayınlanacak

seçin sonuçlarını ysk nın seçim yasaklarını kaldırmasının ardından verilecektir

26 Mart 2009 Perşembe

Muhsin Yazıcıoğlunun Helikopteri Düştü


Kahramanmaraş'ta düşen, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu helikopterin enkazını arama çalışmaları yaklaşık bin kişilik ekiple sürdürülüyor.

Göksun ilçesine bağlı Hacıömerli köyü Berit dağı civarında başlayan arama-kurtarma çalışmaları, sonuç alınamayınca Kızılöz köyü Karayakup dağı civarına kaydırıldı. Buradaki çalışmalara havadan gece görüş imkanına sahip askeri helikopterin yanı sıra karadan da jandarma, sivil savunma, arama-kurtarma, dağcılardan oluşan yaklaşık bin kişilik ekip katılıyor. Arama-kurtarma ekiplerine köylüler de destek veriyor.
Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır'ın olay yerinden yönettiği arama-kurtarma çalışmaları, kar yağışı ve tipi yüzünden güçlükle sürdürülüyor. Arama çalışmalarının yapıldığı bölgede kar kalınlığının 1 metreyi geçtiği belirtiliyor.

Bu arada, Kızılöz köyünün imamı, öğlenden sonra helikopterin köyün üzerinden geçtiğini söyledi.

konda tarhan erdem anket sonucu


Sayılara genel bakış Sayıların yorumuna geçmeden, tabloların genel görüntüsüne bakmak yararlı olacaktır:
Üç büyük partinin (AKP, CHP ve MHP) oyları, 2004 yerel seçimlerine göre, konumlarını değiştirmeyecek ölçüde ve ortalama olarak aynı oranda (yüzde 4.5 çevresinde) artmıştır. Bu husus değerlendirilirken, 2004 seçimlerinde SHP’nin özellikle büyükşehirlerdeki oyunun bir kısmının şimdi CHP’ye döndüğünü hatırlamalıyız.
İl Genel Meclisi seçimlerinde, iki büyük partinin (AKP ve CHP) oy oranları toplamı, 2004’teki yüzde 59.9’dan yüzde 71.4’e çıkmaktadır.
Büyük partilerdeki bu artış, diğer partilerin küçüldüğünü göstermektedir. Gerçekten, DTP ve SP (yüzde 5 çevresindeki) durumlarını korumakla birlikte, 2004 İl Genel Meclisi seçimlerinde DSP, DP, ANAP, GP ve diğer partilerin aldıkları toplam oy yüzde 20.5’tan yüzde 7’nin altına düşmektedir.
29 Mart’ta milletvekili seçimi yapılsaydı tablo ve grafikte görüldüğü gibi seçmenlerin yüzde 51.8’i Ak Parti’ye oy verecekti.
Oysa yerel yönetimler seçimleri için bu oran 2.9 ile 7.2 daha düşük çıkmıştır.
Bu fark iktidar lehine ve aleyhine iki nedenden ortaya çıkmaktadır: Ak Parti’nin lehinde sonuç veren neden, bu partinin hemen her yerde seçimlere katılmakta oluşudur. Her seçim çevresinde, seçime katılan bir partinin oyu, bazı yerlerde seçime katılmayan diğer partilere göre artmaktadır.
Buna karşın adayların beğenilmemesi, parti merkezinin belirlediği adaylara karşı örgütten rakiplerin aleyhte çalışması nedeniyle de yerel yönetim seçimlerinde milletvekili seçimine göre oy azalmaktadır. Bu farklar bundan önceki seçimlerde görülmüştür.
Küçük partilerin daha da küçülmesinin önemli siyasal sonuçlarını, gerçek sayıları göreceğimiz üç, dört gün sonra, değerlendirmeliyiz.
Grafiğe bakalım: Yaptığımız araştırmalarda deneklere, “Yarın milletvekili seçimi olsa oyunuzu kime hangi partiye verirdiniz?” sorusunu sormaktayız. Son araştırmada da, “Bu seçim genel milletvekili seçimi olsaydı” diye soru tekrarlanmıştır. 2007 seçiminden sonra yapılan araştırmaların verilerine göre hazırlanmış milletvekili seçimi eğilimlerini ‘Oy oranları çizgisi’ başlıklı grafikte topladık.
Bana göre bu grafik, siyasal durumumuzu özetlemektedir: Partilerin birbirlerine göre durumu değişmemektedir, iktidar partisi yerli yerinde oturmaktadır. Bu durumun nedenlerinden biri kutuplaşmadır.

25 Mart 2009 Çarşamba

Nerde Oy Kullanacakısnız Sandık Numaranız Kaç

29 Mart 2009 Yerel Seçimlerine sadece günler kaldı, Peki siz hangi sandıkta hangi şehirde hangi mahallede oy kullanacağınızı biliyormusunuz?

Oy kullanacağınız sandığı öğrenmek için alttaki linke tıklayarak nerede oy kullanacağınızı görebilirsiniz.

Son olarak oy kullanabilmek için Nüfus Cüzdan yada Ehliyetinizde TC kimlik numarası olmasının zorunlu olduğunu ve olmayanların sandık başından geri döndürüleceğini unutmayınız.

SANDIK NUMARANIZI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN.

23 Mart 2009 Pazartesi

Artık Gündemimizi Siz Belirleyeceksiniz.

YORUMLARINIZ SİTEMİZDE MANŞET OLUYOR.

Yerel Seçimlere 1 hafta kala sitemizde artık yorumlarınız yazı dizisi olacak, yani siz herkesin rahatlıkla okuyabileceği, hak verebileceği objektif yorumlar yapın bizde sizin yorumunuzu manşet yapalım. Yorumunuzun altına ad soyad veya rumuzunuzu yazarsanız seviniriz.

İşte bir okuyumucuzun çok güzel bir yorumunu Manşetimize Taşıyoruz

"Mansur Yavaş beyefendi bir insan oyu %10 olacağını nerden biliyorsunuz herkes öyle düşünürse zaten yeni liderleri hayatımız boyunca göremeyiz. Melih Gökçek çok saldırgan ve kavga etmeyi seven bir şahsiyet belki şantaj bile yapıyor koltuk kavgası bu bunlar koltuğa sevdalanmış insanlar memleketini seven insanlara oyunuzu verin. Melih Gökçek ülkücü filanda değil ülkücüyse AKP de ne işi var sağ oylar bence Mansur Yavaş'a verilmeli konuşması görünüşü ve projeleri ile göz dolduruyor. Ha ben cep dolduranlara oy vereceğim diyorsanız koyverin gitsin.

Gayri Safi Milli Hasıla 750 Milyar $ oldu diyorlar belki doğrudur ama halkta çoğunluk olarak kötüye gidiş var kredi kartı borcu yüzünden intihar edenler, cinnet geçirip canından çok sevdiği ailesine ve kendi canına kıyanlar bunların günahı vebali hep Akpnin ve akpye oy verenlerin boynunda Akpnin ilk iktidara geldiği zman bende Akp ye oy verdim fakat şimdi oy vermeyeceğim pişman oldum çünkü.

Göründükleri gibi veya medyanın bize gösterdiği gibi ileri görüşlü insanlar değilmişler. Bu ülkede açlıktan ölende var soğuktan donanda fakat bunlar haber bültenlerinde pek (hiç) yeralmıyor. Elektriği olmayan suyu olmayan köylere çamaşır makinası buzdolabı dağıtmak aynı bir kişiye balık vermeye benziyor. Bir Çin atasözü derki bir kişiye hergün balık vereceğine ona balık tutmayı öğret. Bu demektirki işsizler iş sahibi olursa kendi ihtiyaçlarını onurlu bir şekilde giderebilirler ve kendilerine güvenleri gelir.

Ayrıca yapılan yardımlar gerçekten hakeden kişilere yapılsa çok güzel; yandaşlara yardım, haketmeyene yardım bunların vebalini kimse ödeyemez.

Unutmayın yapılan bir suçu görüp sessiz kalmak bile suç ortağı yapar insanı ki desteklemek suçluyla aynı seviyeye gelmenizi sağlar.

Adalet ve Kalkınma Partisi
Adalet : Hüseyin Üzmez , Deniz Feneri , ve birsürü yolsuzlukla adam kayırmayla zaten yoktur.

Kalkınma : Kalkınma olan bir ülkede işsizlik azalır veya olmaz , sürekli yeni fabrikalar açılır . İnsanlar mutludur ve umutludur . Görüldüğü gibi oda yok.

Adalet ve Kalkınma olmayınca geriye sadece "ve" kalıyor. "Ve" partisine oy vermek isteyenler omuzlarının üzerinde taşıdıkları kafalarının içinde bulunan Allah vergisi akıla isyan ederek oy verebilirler. Tabi bunun hesabını da mahşer gününde verirler.

AKPye oy verenler Cehenneme gidecek diyorlar bunu bana en yakınım bir ilkokul öğretmeni söyledi . Sende oy vereceksin yoksa bunun hesabını veremezsin dedi.

Bende diyorumki AKPye oy vermeyen cehenneme gitmez ama AKP'ye oy verirsek Türkiye ekonomik sıkıntılar , toplumsal huzursuzluklar ile zaten cehenneme dönecek. Bilmiyorum düşünüyorum mantık süzgecinden geçiriyorum hep aynı noktalara geliyorum. Sizlerede "naçizane ben" düşünmeyi tavsiye ediyorum .

Allah'a emanet olun."

Tarhan Erdemin Seçim Anketi ve Yorumu

Tarhan Erdem'in Anket sonuçları
22 Mart 2009 Pazar

Tarhan Erdem, miting alanlarını ve anket sonuçlarını beraber değerlendirildi. İstanbul'da ve genelde beklediği oy oranını açıkladı.

Seçimin son dönemecinde bugün Ak Parti ve CHP İstanbul'da gövde gösterisi yapıyor. AKP Kazlıçeşme'de CHP Çağlayan'da seçmenlerine sesleniyor. Her iki miting alanını izleyen Konda Araştırma şirketinin sahibi Tarhan Erdem bugüne kadar yaptığı anket sonuçlarını miting alanındaki görüntüyle karşılaştırdı ve beklediği oy oranını şöyle açıkladı.

BEKLENEN OY ORANLARI

Tarhan Erdem "İstanbul'da Kılıçdaroğlu'nun oyu 35 civarında olacak. Topbaş'ın oyu da 50'ye yaklaşacak" dedi. Erdoğan'ın hedefini yüzde 42 olarak belirlemesini ise şöyle açıkladı:

AK PARTİ YÜZDE 45 ALIR

Erdoğan'ın elinde yaptırdığı anketler var. Onları görüyor ve yüzde 42'den fazlasını bekliyor ama beklentiyi düşük açıklıyor. Sanırım, Ak Parti'nin oy oranı ise sanırım 45'in üzerine çıkacak..."

CHP pazar günü izmiri salladı


CHP lideri Baykal, İzmir ve Türkiye'ye sahip çıkmak için İzmir'e geldiklerini belirtti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''İzmir'i alan zaten 1922 yılında almış, İzmir'i Mustafa Kemal almış. İzmir her gün yeniden alınıp, yeniden verilmez. İzmir'in bir tane sahibi var. İzmir'in sahibi Mustafa Kemal Atatürk ve İzmir halkı'' dedi.

Deniz Baykal, partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlediği mitingde, İzmir'in, Türkiye'nin, Anadolu'nun göz bebeği olduğunu söyledi.

Türkiye'nin her kentinin bambaşka olduğunu ancak İzmir'in hepsinden farklı olduğunu ifade eden Baykal, ''Her yer güzel, İzmir daha bir güzel. Her yer önemli, İzmir daha bir önemli. Ne mutlu İzmirli, bu muhteşem manzaranın içindeyiz'' diye konuştu.

Miting meydanındaki kalabalığın derin anlamlar taşıdığını belirten Baykal, İzmirlilerin sadece kendisini dinlemek için değil, kendisi üzerinden bir şeyler söylemek için geldiğini vurgulayarak, ''Söylediniz bile. Ben anladım, inşallah herkes anlamıştır'' dedi.

Deniz Baykal, şöyle devam etti:

''Ne söylemek istiyorsunuz siz? Siz diyorsunuz ki 'Sakın ha hata yapma, İzmir sahipsiz değildir' diyorsunuz öyle mi? Hatta daha da öteye geçiyorsunuz, 'Sakın ha hata yapma, Türkiye sahipsiz değildir' diyorsunuz. Biz buraya İzmir'e sahip çıkmak için, Türkiye'ye sahip çıkmak için geldik. Size o yakışır. Sizin büyüklüğünüz ondan geliyor, siz İzmirsiniz, İzmir. Bakın Türkiye'de Anadolu işgal edildi. En önemli kentler işgal edildi. Ama hiçbir kentin işgal edilmesi, İzmir'in işgal edilmesinin gönüllerde yarattığı ızdırabı yaratmadı. İzmir gidince işte o zaman, işte o zaman işgali anlamaya başladık. Olayın ciddiyetini anladık. Milli Mücadele, İzmir kurtulunca bitti. İzmir'in kurtuluşu, Türkiye'nin kurtuluşu oldu. Onun için Türkiye'ye gözünü dikenler her yeri alsalar, ama İzmir'i almasalar rahat edemezler. Yani her yeri aldılar, ama eğer İzmir eksikse, o iş olmamış demektir. Tadını çıkaramazlar, mutlu olamazlar, yetmez onlara. İllaki 'İzmir de İzmir' diye tuttururlar, öyle mi? Ama İzmir bu, o kadar kolay değil. O kadar kolay alınıp, verilmez ki.

İzmir'i alan zaten 1922 yılında almış, İzmir'i Mustafa Kemal almış. İzmir her gün yeniden alınıp yeniden verilmez. İzmir bir kere alındı. 1922'de alındı, o iş bitti. İzmir'in bir tane sahibi var. İzmir'in sahibi Mustafa Kemal Atatürk ve İzmir halkı. İzmir'i almaya para yetmez. İzmir'i almaya kömür yetmez, poşet yetmez, buzdolabı yetmez, çamaşır makinesi yetmez, koltuk, kanepe yetmez. İzmir'in şantajla, tehditle, korkutmayla alamazsın. 'Hizmet vermem' diye alamazsın. İzmir, kimin İzmir'i yöneteceğine karar verir. Saygı göstereceksin, İzmir'in dünya görüşüne saygı göstereceksin. Vatanseverliğine, Türkiye sevdasına saygı göstereceksin. Al bayrağa saygı gösterir gibi İzmir'e saygı göstereceksin. Türkiye, İzmir'deki hükümet konağının çatısına o bayrak çekilinceye kadar rahat etmedi, onu orada gördüğü zaman, 'Oh be' dedi. 'Oh be Türkiye kurtuldu' dedi. Ona göre İzmir'in bayrağına sahip çık. Bu duygularla karşınızdayız. Ne biçim miting böyle. Önümüz arkamız kalabalık. Sağımız, solumuz kalabalık. Ne biçim miting bu? Yani İzmir bugün, biraz İstanbul'un yaptığı gibi, dün Ankara'nın yaptığı gibi 360 derece miting yapıyor.''

-KREDİ KARTI BORÇLARI-

Deniz Baykal, mitinge katılanlara borçlarını ödeyip ödeyemediklerini sordu.

Kredi kartı borçlarını nasıl döndürdüklerini soran Baykal, şunları kaydetti:

''Ne oluyor, borçlar ödeniyor mu? Ne yapıyorsunuz, kredi kartı borçlarını nasıl döndürüyorsunuz? Bir bankanın kredi kartıyla bir başka bankanın borcunu döndürürken tökezleme oluyor mu arada? Ocak ayında 138 bin kişi tökezlemiş. Çevirmeye çalışırken, çeviremez olmuş. Borçlar tam ödenemiyor diyorsunuz değil mi? Burası İzmir, Türkiye'nin, dünyanın en bereketli toprakları. Yani burası zenginliğin kaynağı, bereketin kaynağı. Ovaların, nehirlerin buluştuğu yer, pamuk da buğday da burada, incir de burada, üzüm de burada. Zeytin de burada. Her şey burada. Tarımın en güzelinin yapıldığı yer değil mi burası? Zenginliğin, bereketin en yüksek olduğu yer değil mi burası? İzmir deyince akla bu gelir. Bereket, zenginlik diyarı. Şimdi bu İzmir'de mesela çiftçimiz hayatından memnun değil mi? Niye değil? Bu bereket, zenginlik ortadan niye kalktı? İzmir Ovası bereketini mi kaybetti? Toprak eski toprak değil mi? İzmirli eski İzmirli değil mi? O başarılı çiftçi değil mi, unuttu mu tembelliğe mi vurdu? Niye o zaman bu böyle? Kramp mı girdi, afet mi geldi, ne oldu? Çiftçi buğdayını bu sene kaça sattı? 45 kuruşa, geçen sene aynı fiyata sattı. Gübreyi bu sene kaça aldı, geçen sene kaça aldı peki? İlacı kaça aldı? Yani ne oldu buğday fiyatı, yönünü şaşırmış. Buğday aşağı inen asansöre binmiş, buna karşılık gübre, mazot, ilaç yukarı çıkan asansöre binmiş. Onlar yükseliyor, buğdayın fiyatı iniyor.

Çiftçiyi ezerek, toprağı ezerek, ürünleri küstürerek, maliyetleri artırarak, Türkiye'de çiftçiyi kalkındırmam mümkün mü? Tarımı kalkındırmak mümkün mü? Kalkınma bir bütün değil mi? Kalkınmanın temeli, tabanı, altyapısı çiftçi, köylü, tarım, toprak, değil mi? Toprağa dayanmayan kalkınmayla esnafı yükseltmek mümkün mü? Çiftçiyi, esnafı batırıp, ticareti, sanayiyi yükseltmek mümkün mü? Bunların hepsi birbirine bağlı. En alttan toprağa çektin mi, hepsi sapır sapır dökülür bunların. Bunlar yıllardır tarımı perişan ettiler, batırdılar. Besicilik, hayvancılık nerede, süt üreticisi ne halde? 2 kilo yemle bir kilo süt alabiliyor musun? Tam tersi bu politika çiftçiyi batırdı, bitirdi.''

-10 TEZGAHTAN 4'Ü KAPALI''-

İzmir gibi tarım açısından güçlü olan bir ildeki çiftçilerin, insanların boynunun bükük olduğunu, buğdayın, pamuğun, hayvancılığın, üzümün, meyveciliğin, seracılığın battığını, çiftçilerin yanı sıra esnafın da durumunun iyi olmadığını savunan Baykal, emeklilerin de benzer durumda bulunduğunu söyledi.

Avrupa'da emeklilerin uçağa atlayıp dünyayı dolaştığını dile getiren Baykal, şunları kaydetti:

''Avrupa'da emekliler uçağa atlayıp dünyayı dolaşıyor, siz dolaşmıyor musunuz? Kahveye bile gidemiyorsunuz. Emeklinin hali bu, o zaman gençler iş buluyorlar, çalışıyorlar. Analar, babalar çocuklarını binlerce çileyle okutuyorlar. Üniversiteye sokuyor, diplomayı da aldırıyor. O diplomayı alan çocuk 'Anacığım artık öğretmen çıktım ben, şimdi tayin olacağım, ilk maaşımdan sana ne istersen alacağım' diyebiliyor mu? Diyemiyor. Tayini çıkıyor mu çocukların. Diplomalılar boynu bükük. Izdırap içinde mi geçiriyor. Aynen öyle değil mi. Okumuş çocuk, ana baba parasını dökmüş harcamış almış diplomayı. Yok değil mi? Türkiye'de şimdi 250 bin tane öğretmen olma hakkını kazanmış çocuk var. Türkiye'de 200 bin açık var, ama o çocuklar boynu bükük mahzun. Öğrenciler öğretmensiz, işte bu da Türkiye manzarası.''

Türkiye'nin, kalkınan Türkiye çağını geride bıraktığını öne süren Baykal, şöyle devam etti:

''Şimdi küçülen Türkiye çağına geldi. Fabrika yapma çağını bıraktık, şimdi fabrika kapatma dönemi geldi. Türkiye'deki 10 tezgahın 4'ü kapalı. İnsanlar borç aldılar, döviz bozdular, harcama yaptılar. O tezgahtan ekmek yiyen ustalar, mühendisler var. Evlerine ekmek gitmesi lazım. Gencecik bir insan bugün çocuğum işten atıldı diyor. Bu acı tabloların yaşandığı bir noktaya geldik. 2008 Kasım itibariyle Türkiye'de işsiz ordusuna 1 milyon ek geldi. Türkiye'nin Silahlı Kuvvetleri 700 bin. İşsiz sayısını vermiyor, 1 yılda eklenen işsizi söylüyorum. Aralığı var, ocağı, şubatı, martı var. Asıl işsizlik perdesinin geldiği manzara bu. Türkiye'de kredi kartı borcunu ödeyemiyor. 138 bin kişi ödeyemedi. Başbakan diyor ki 'O kredi borçluları dürüst değildir' diyor. Ne yapmış o kredi kartı borçluları. Kredi kartını almış da ne yapmışlar? Akşam evinde yeni doğmuş çocuğuna süt almak için markete gitmiş, orada harcamışlar. Evinin mutfak masrafı için harcamışlar. Maaş kesilmiş, işten atılmış ama borç yüzde 64-65'le katlanıyor. Bu insanlar dürüst değil. Başbakan kredi kartı borcunu ödeyemeyen namuslu insanlara 'Değilsiniz' diyor. Soruyorum, Başbakan, kendi reklamını yaptırtmak için Sabah gazetesiyle ATV'yi aldırtmak amacıyla damadının bulunduğu şirkete kredi verdin. Dürüstlük mü?''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Yolsuzluk şimdi hep birlikte, cemaat halinde yapılıyor. Teşkilatlı yolsuzluk yapılıyor. Yolsuzluk yapanlar da utanıp sıkılmıyorlar, saklanmıyorlar. Büyük hizmet yapmış gibi ortalıkta dolaşıyorlar. Yolsuzlukta mahçup olma dönemi bitti. Bunların döneminde yolsuzluk çağ atladı'' dedi.
Deniz Baykal, partisince İzmir Gündoğdu Alanı'nda düzenlenen mitinginde, bu dönemde yolsuzluklar yapıldığını savunarak, bu yolsuzlukların bundan öncekilerin hiçbirine benzemediğini bildirdi.

Baykal, şunları kaydetti:

''Bu yolsuzluk bambaşka. Yaptığından da utanırdı eskiden. Saklı, gizli, kimseye duyurmadan yapardı. Şimdi iş değişti artık. Yolsuzluk şimdi hep birlikte yapılıyor. Cemaat halinde yapılıyor. Teşkilatlı yolsuzluk yapılıyor. Yolsuzluk yapanlar da utanıp sıkılmıyorlar, saklanmıyorlar. Büyük hizmet yapmış gibi ortalıkta dolaşıyorlar. Yolsuzlukta mahçup olma dönemi bitti. Bunların döneminde yolsuzluk çağ atladı. Bunların döneminde mahçubiyet, ayıp konusu olmaktan çıktı. Çok rahatlar, ferahlar. Adam Almanya'da teşkilat kuruyor. İçinde başkanı, yönetim kurulu, muhasebecisi, avukatı var, kuryesi var, tam teşkilat. Almanya'da çıkıyor cami cami dolaşıyor. Din imandan başka laf yok. 'Şimdi hissenizi bize verin. Sizin hayrınızı biz yapalım' diyorlar. Sonra paraları toplayıp kuryeyle gönderiyorlar Türkiye'ye. Kim götürüyor, Türkiye'nin en önemli saygın kuruluşunun başındaki kişi. RTÜK'ün başındaki kişi. O getiriyor. Getirilen para ne oluyor, şirket kuruyorlar kendi adlarına. Yetmiyor bir de televizyon kuruyorlar. Televizyon da gece gündüz 'Erdoğan' diyor.''

-DENİZ FENERİ DAVASI-

Deniz Baykal, Almanya'daki Deniz Feneri davasıyla ilgili dosyayı CHP'nin getirdiğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ın, CHP'nin getirdiği Deniz Feneri ile ilgili dosyaya tepki gösterdiğini bildirdi.

''Sen bu kadar insanın içinde olduğu yolsuzlukla ilgili neden birşey yapmıyorsun? Senin jandarman, emniyetin, anayasan yok mu?'' diyen Baykal, şöyle devam etti:

''CHP'nin getirdiği dosyanın kabının renginden bahsediyorsun. Rengi bırak, içindekilere bak. Almanya'dan kaplumbağanın sırtına koysaydınız 6 ayda gelirdi. Şimdi 'Tercüme ediyoruz' diyorlar. Herhalde seçimin sonuna kadar tercümeye devam ederler. Deniz Feneri davasında, 'Yayın yasağı var' diyorlar. Mahkemeyi etkilemek istemediklerini söylüyorlar. Şunu sormak istiyorum. Deniz Feneri davasında yayın yasağı var da 11 ay niçin tutuklu olduğunu bilmediği halde tutuklanan kişilerle ilgili iddialar televizyonlarda gazetelerde yayınlanıyor. O zaman aklınıza yayın yasağı gelmiyor mu?''

-EKONOMİK DARALMA-

Türkiye'deki ekonomik tablonun ortada olduğunu, ekonominin daralma ve küçülme dönemine girdiğini ileri süren Baykal, ''Ama Başbakan'a sorarsan, Türkiye zenginleşiyor. Öyle diyor. 'Zenginlediniz' diyor. 'Kalkındınız' diyor. 'Refaha girdiniz' diyor. Haberiniz yok mu? İzmir'e gelmedi mi zenginlik? İzmir'de yok mu?'' diye konuştu.

Ülkede, ''milletin yoksul, hükümetin zengin olduğunu'' iddia eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hükümet tabi 'zenginlik var' derken, haklı. Türkiye'de millet yoksul da hükümet zengin. Yani siz işe kötü tarafından bakıp diyeceksiniz ki Baykal, hükümetin bakanlarının, çocuklarının zenginliğini söylüyor diyeceksiniz. Öyle düşünüyorsunuz. Ben onu söylemiyorum. Hükümet zengin de o anlamda demiyorum. Nasıl zengin? Bu hükümet cumhuriyet tarihinde gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin aldığı borçtan çok daha borç almış hükümet. 80 küsur yılda bütün hükümetlerin, Atatürk, İnönü dahil, Menderes, Bayar dahil, Özal dahil tümünün kullandığı borçtan 85 yılda daha fazlasını 7 yılda kullanmıştır. Bu hükümete Türkiye teslim edilirken, muhasebesinde şu yazılıyordu: 220 milyar dolar borç var. Kimin borcu, bütün hükümetlerin. O hükümetler bu borcu bıraktılar da birşey yapmadılar mı? Neler yaptılar. Şöyle bir düşünün. O hükümetler geldiği zaman Türkiye'nin yolu, limanı yok. Uçağı yok, iğnesi, ipliği yok, çimentosu, bezi yok, demiri yok. Birşeyi yok Türkiye'nin, bomboş. Savaş yılları o Türkiye'den başladılar, ne yapıldıysa 2002 yılına kadar o dönemde yaptılar. Demiryolu yaptılar, otoyollar yaptılar, köprüler, barajlar yaptılar. Atatürk, Keban Barajı'nı yaptılar. Santraller kurdular. Türkiye'de ne varsa, onu yaptılar. Ordu yaptılar. Sonuç 220 milyar dolar borç. Bunlar geldi 7 yılda daha fazlasını harcadılar. Yani onların söylediği 780 milyar dolar para harcadılar, peki onlar ne yaptılar? Fabrikalar, yeni santraller, yeni işyerleri açıldı mı, işyerleri kuruldu mu? Hükümet, kendisine devredilen fabrikaları ve tesisleri birer birer sattı. Onların parasını da yediler.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Başbakan bizim söylediklerimizden rahatsız ama demokrasiye ve hukuka sığmayacak her türlü baskıyı yaparak oy almaya çalışıyor''dedi.

Deniz Baykal, İzmir Gündoğdu Alanı'ndaki mitingde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da daha önce İzmir'e geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bakın gittiğim her yerde anlatıyorum. Başbakan çok kızıyor, çok sinirleniyor. İzmir'e geldin değil mi, geldin. Peki İzmir'de yolsuzlukların içyüzünü anlattı mı? TÜPRAŞ'ın yüzde 14.75'nin nasıl özel temaslar sonucunda birilerine satıldığını söyledi mi? Telekom'un taksidiyle 1 yıllık karının mukayesesinde, karın daha fazla olduğunu söyledi mi? Bedava satıldığını, Telekom'un karıyla karşılanabilecek miktara satıldığını söyledi mi söylemedi. Ne söyledi? varsa yoksa Deniz Baykal. Bugün İstanbul'daydım. Aynı saatlerde o da konuşuyordu. 'Bir bakın bakalım. Bunlardan bahsediyor mu?' dedim. Yolsuzluklardan, hayır. Halkın işsizliğinden sözediyor mu, çiftçinin sıkıntısından, esnafın derdinden sözediyor mu, hayır. Ne söylüyor, Deniz Baykal aşağı, Baykal yukarı konuşuyor.''

Başbakan Erdoğan'ın, ulusa gerçekleri söylemediğini savunan Baykal, ''Şimdi Başbakan'ın yüreği yanmış ama o yangını yanlış yerde söndürmeye çalışıyor. Deniz Baykal'a saldırarak o yangını söndüremez. Başbakan gece yatağa Deniz Baykal ile giriyor, sabah Baykal ile kalkıyor. Aklı fikri, işi gücü Deniz Baykal. Sen bırak Baykal'ı. Türkiye'nin dertleri, sıkıntılarına ne düşünüyorsun bir anlat. Millete bir ferahlık ver. Yapacaklarını anlat. Millete gerçekleri söyle. Yapıyor mu, hayır'' diye konuştu.

-''BIRAK İSMET PAŞA'YI''-

Baykal, Erdoğan'ın, konuşmalarında İsmet İnönü'ye ''sataştığını'' ifade ederek, şunları kaydetti:
''Deniz Baykal kesmedi, yüreğindeki ateşi söndürmedi. İsmet Paşa'ya sataşmaya başladı. Neymiş 'ekmek karnesi diye damga basmış, bunlar böyle karne uyguladılar' diyor. Sana tarih dersi mi verelim, vatanseverlik dersi mi verelim? Devlet büyüklerine saygı dersi mi verelim, ne yapalım sana ne yapalım?

Sen ananın karnına düşmemişken bu vatan nasıl kurtuldu bilir misin? Türkiye, 2. Dünya Savaşı ateşine nasıl sokulmadı bilir misin? O günlerde sadece Türkiye'de değil, İngiltere'de, Almanya'da bütün Avrupa'da ekmek karneleri uygulanıyor. Ekmek karneleri uygulanıyor ama ülke bağımsızlığını korumak için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Çalmıyor çırpmıyor. İsmet İnönü'nün yolsuzluğundan bahsedebilir misin? İsmet İnönü'nün oğlunun kuyumcu dükkanı var mı?''

Erdoğan'a, birlikte TV'ye çıkma önerisinde bulunduğunu ifade eden Baykal, ''Sen bırak İsmet Paşa'yı, benimle derdin varsa TV'ye çıkıp konuşalım, 70 milyon izlesin. Benim hakkımda ne söyleyeceksen söyle, dinleyip cevabını vereyim. Sonra sen bizi dinle. Ben senin arkandan konuşmak istemiyorum. Gözlerinin içine bakarak konuşmak istiyorum. Sen de bana bakarak söyle cevabını al'' diye konuştu.

Baykal, şöyle devam etti:

''Ona söyledim. 'Bak istersen Uğur Dündar gelsin'. Dündar, Ankara'da Kılıçdaroğlu'yla Gökçek'i çıkardı ama Gökçek perişan oldu. 'Uğur Dündar tarafsız bir yönetim yaptı ama biz yenildik. O bize uğurlu gelmiyor' diyorsan bunu bırakıp Ali Kırca'yı çağıralım. Onu da istemiyorsan, Mehmet Ali Birand gelsin. 'Onu da istemiyorum' diyorsan o zaman halkın çok sevdiği bir şovmen var; Mehmet Ali Erbil. Mehmet Ali Erbil gelsin, o yönetsin. Bak o da hediye dağıtmayı seviyor, sen de dağıtmaya meraklısın. Hayır buna girmiyor.''

Baykal, dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki önerisinin de kabul edilmediğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Hadi TV'ye çıkmıyorsun benimle. O zaman gel mecliste 550 milletvekili var. Bunun tümünü bırakalım Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlığını kaldırıverelim. Bir ülkenin başbakanına tartışmadan kaçınmak yakışır mı? ABD'de, Fransa'da tartıştılar, gel biz de tartışalım. Niye tartışmaya giremiyorsun niye? Bak ağzın laf yapıyor gel sen de söyle. Niye gelmiyorsun?

İstersen tartışmayı o damadının başında bulunduğu şirkete aldırdığın ATV'de yapalım. İstersen o Deniz Feneri paralarıyla alınmış olan kanalda yapalım. O da yok.

Bir başbakana dokunulmazlığın arkasına sığınmak yakışıyor mu? Demek veremeyeceği bir hesap var. Türkiye'nin meselesi budur işte.''

-''CHP İKTİDARINDA DOKUNULMAZLIK KALKACAK''-

Dokunulmazlık sorununu çözeceklerini belirten Baykal, ''Gün gelecek o dokunulmazlıklar kalkacak. 'Sen iktidar olamazsın' diyor. Ben de ona dedim ki 'Beni bırak sen iktidardan düşünce başına ne gelecek onun hesabını ver'. Gün gelecek dokunulmazlıklar kalkacak. Ama anlaşılıyor şimdi kalkmayacak. Ne zaman kalkacak? CHP iktidarında kalkacak'' dedi.

Baykal, demokrasiye sığmayacak yöntemlerle Erdoğan'ın oy almaya çalıştığını savunarak, şöyle konuştu:

''Başbakan bizim söylediklerimizden rahatsız ama demokrasiye ve hukuka sığmayacak her türlü baskıyı yaparak seçimlerde oy almaya çalışıyor. Yani bu ne biçim iştir. Tunceli'de yaşananlar cumhuriyet tarihimizde, bırak Türkiye'yi, dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde rastlanacak işler mi? Valiye talimat veriyorlar buzdolabı dağıtıyorlar. Bunun amacı ne, niçin yapılıyor bu iş? Yoksullukla mücadele için mi yapılıyor? Dünyanın hangi ülkesinde yoksullukla mücadele için çamaşır makinesi dağıtılmış? İzmir'de de yoksul var, İzmir'de de bulaşık makinesi, buzdolabı ver. Ne bu? YSK çıkıyor 'kanuna aykırı' diyor, suç duyurusu yapıyor. Savcılığa duyuruyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor. Başbakan, 'YSK beni ırgalamaz' diyor.

Seni YSK, kanun, hukuk, seçmen ırgalamıyor. İnşallah seçimden sonra milletin aldığı karar seni öyle bir ırgalayacak ki feleğini şaşıracaksın.''

21 Mart 2009 Cumartesi

DTP Diyarbakırda Gövde Gösterisi Yaptı

DTP'li yöneticilerin buluntuğu konvoy kutlama alanına yarım saatte girebildi. 1 milyon civarında insan var. Alanda bulunan insan selinin ucu gözükmüyor.

Bütün Güneydoğu buraya akmış. Otobüsten "selam sana Kürdistan" anonsu yapıldı. Kameralar önündeki kızlar gerilla kıyafetiyle poz veriyor. Alanda PKK bayrakları açıldı ve Apo posterleri taşınıyor.

Diyabakır’da bugün yapılacak olan Nevruz Kutlamalarında DTP Eş Başkanı Ahmet Türk ve HEP eski milletvekili Leyla Zana mitingdeki konuşmalarının tamamını Kürtçe olarak yapacaklar.

Leyla Zana geçen yıl yapalan 8 Mart Kadınlar Günü Mitinginde de Kürtçe konuşmuştu. Ahmet Türk ise ilk kez açık hava toplantısında Kürtçe seslenecek.

AÇIK HAVADA İLK KEZ KÜRTÇE KONUŞULACAK

TBMM Grup Toplantısında yaptığı Kürtçe konuşma sonrasında büyük bir tepki oluşturan Türk, o toplantı sonrasında ilk kez halka Kürtçe hitap edecek.

Diyarbakır cadde ve sokakları Nevruz afişleriyle süslenmiş durumda… Afişin ana sloganı ise “Newroz Direniştir- Newroz Diriliştir” şeklinde…

DTP’nin Yerel Seçim afişleri de dikkat çekici bir özelliğe sahip. Büyük Şehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile diğer dört ilçe belediye başkan adayları yan yana dizilmişler. Afişin üstünde “Özgür Yurttaşlarla Özgür Kentlere” sloganı yer alıyor.

AFİŞİN ALT BÖLÜMÜ

Afişlerin alt bölümünde ise “Demokratik Özerklikle, Demokratik Cumhuriyete” talebi var. Bilindiği gibi “Demokratik Cumhuriyet” PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sıklıkla dile getirdiği çözüm önerileri arasında yer alıyor. Demokratik özerklik ise değişik zamanlarda farklı toplantılarda dile getirilen bir talepti. İlk kez bir seçim afişine konularak yüksek sesle ifade ediliyor.

HANGİ KIYAFETLERİ GİYDİLER

DTP'li yöneticiler İl başkanlığından Nevruz kutlamalarının yapılacağı alana hareket ettiler. Önde gelen yöneticiler yöresel kıyafet olan botan kıyafeti giydi. Şıklık yarışına giren yöneticiler birbirlerine iltifat yarışına girdi. Hatta kıyafet giymeyenlere de sitem ediyorlar.

Genel Başkan Ahmet Türk kahverengi botan kıyafeti giyerken Hatip Dicle Hakkari modelini (gerilla kıyafeti) tercih etti. Osman Baydemir ise mavi renkli bir kıyafet giydi. Başında ise siyah beyaz poşu vardı. Boyuna ise mavi ve siyah poşu taktı. Baydemir'in kıyafet seçimini eşi Reyhan Baydemir yaptı.

Diyarbakır Nevruz sabahında böyle…İlerleyen saatlerde yeni gelişmeleri de aktarmaya çalışacağım…

Bolunun 29 mart Yerel Seçim Sonucları

Bolu Yerel Seçim Sonucları

Bingöl İli 29 mart Yerel Seçim Sonucları

Bingöl Yerel Seçim Sonucları

Bilecik Belediyesi Yerel Seçim Sonucları

Bilecik Yerel Seçim Sonucları

Bayburt il genel meclisini kim kazandı

Bayburtun babburtlu Yerel Seçim Sonucları

Balıkesir ilçesinin Yerel Seçim Sonucları

Balıkesir ilçesi seçiminin Yerel Seçim Sonucları

Ağrı ve ilçeleri Yerel Seçim Sonuçları

Ağrı Yerel Seçim Sonucları

Aydın Belediye Yerel Seçim Sonucları

Aydın Yerel Seçim Sonucları

Artvinin Yerel Seçim Sonucları

Artvin belediyesini kim kazandı hangi aday

Ardahan Yerel Seçim Sonucları

Ardahan Yerel Secim Sonuclari

Aksaray Yerel Secim Sonucları

Aksaray belediye muhtar meclis seçimi sonuçları

Afyon Yerel Seçim Sonucları 2009

Afyonu kim kazandı Yerel Seçim Sonucları

Adıyaman Yerel Seçim Sonucları

Adıyaman Yerel Seçim Sonucları

19 Mart 2009 Perşembe

SONARIN 3 BÜYÜK İLDEKİ SON SEÇİM ANKETİ

19 MART 2009 SONAR ARAŞTIRMA ŞİRKETİNİN SON SEÇİM ANKETİ
İSTANBUL SEÇİM ANKETİ
AKPARTİ ÖNDE GÖTÜRÜYOR

İZMİRDE CHP AÇIK ARA ÖNDE

ANKARADA AKPARTİ ARAYI BİRAZ DAHA AÇMIŞ GİBİ

18 Mart 2009 Çarşamba

bursada akp li paraşütçü chp lileri kızdırdı


Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Deniz Baykal'ın Bursa mitinginde renkli görüntüler yaşandı. AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Altepe'nin paramotor ile gökyüzünde yaptığı seçim çalışması, CHP Genel Başkan Deniz Baykal'ın Bursa mitinginde toplanan partilileri çileden çıkarttı.

Bursa'ya gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşması sırasında, AK Parti'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Altepe'nin isminin yazdığı paraşütün geçmesi CHP'lileri çileden çıkarttı. AK Parti flamalarının asılı olduğu paraşütü gören CHP'liler 'Yuh' çekerken, duruma tepki gösterdiler. Miting sırasında Fomara Meydanı'nın üstünde 4-5 kez 'Recep Altepe' isimli paraşütün dönmesi üzerine konuşmasını yarıda kesen Deniz Baykal, tepki gösteren partililere 'Yapmayın' diyerek, "Bırakın, bırakın. Olabilir, önemli değil. Onlar belki de Fomara Meydanı'nı CHP'liler nasıl doldurmuş?' diye fotoğraf çekiyorlardır. Görsünler, görsünler. Maşallah" dedi.

17 Mart 2009 Salı

ysknın tc kimlik no hakkındaki kararı

Seçime 12 gün kaldı ama kaos tüm hızıyla sürüyor. Tartışmalar büyüyünce YSK Başkanı Aydın'dan açıklama geldi.

Kimlik numarasını gösteren nüfus cüzdanı, pasaport, askeri kimlik, ehliyet, evlilik cüzdanı gibi belgelerle seçmen oy kullanabilecek.

Kimlik nuraması taşımayan resmi belgeli kimlik sahipleri ise panikte. İşte deprem etkisi yaratan bu karar sonrası gözler bir kez daha YSK'ya çevrildi.

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, "Biz yasayı uyguluyoruz" dedi. Yani TC kimlik numarası olması zorunlu...

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 87. maddesinde yapılan değişiklikle bu şartın getirildiğini anımsatan Aydın, kendilerinin de yasayı uyguladığını kaydetti.

PARTİLERE RANDEVU VERDİ

AK Parti, CHP ve MHP'nin, ''nüfus cüzdanlarında Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası olmayanların 29 Mart yerel seçimlerinde oy kullanamayacağı yönündeki kararın gözden geçirilmesi yönündeki isteklerinin'' hatırlatılması üzerine Aydın, randevu talebinde bulunulduğunu, kendisinin de yarın için randevu verdiğini belirtti.

Muammer Aydın, ilgili kanun maddesinde değişiklik yapılmasının söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, ''Yasa değişirse o zaman konuşalım'' dedi.

YSK KARARI
YSK'nın kararında, 29 Martta yapılacak mahalli idareler seçimlerinde, T.C Kimlik Numarası taşıyan, nüfus cüzdanı, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi gibi seçmenin kimliğini tereddütsüz olarak ortaya koyan resimli ve resmi nitelikteki belgelerden birisinin sandık kurulu başkanlarına verilmesi suretiyle oy kullanılabileceği kaydedilmişti.

T.C Kimlik Numarası taşımayan belgeye dayanılarak oy kullandırılamayacağı ifade edilen kararda, bunun dışında, seçmenlerin T.C Kimlik Numarası taşımayan ve üzerine elle veya etiket şeklinde yazılan belgeler ile oy kullanmalarının mümkün olmadığına hükmedilmişti.

14 Mart 2009 Cumartesi

izmir son seçim anketi sonuçları grafik

13 Mart 2009 Cuma

Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş Van'da Halka Seslendi

Bir kısım avukat, bir kısım savcı gibi

13 Mart 2009 Cuma 17:06
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Van'da düzenlenen mitinge katıldı. Ergenekon davası hakkında açıklamalarda bulundu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Ergenekon soruşturması kapsamında Doğu Anadolu'da açılan birçok kuyudan insan kemikleri çıktığını belirterek, ''Maalesef bu meselede partilerin bir kısmı avukat, bir kısmı da savcı gibi davranıyor'' dedi.

Genel Başkan Kurtulmuş, partisince Van'da Beşyol mevkisinde düzenlenen mitinge katıldı.

İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan mitingde Van merkez ile ilçe belediye başkan adaylarını tanıtan Kurtulmuş, daha sonra partililere hitap etti.

Kurtulmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde son günlerin önemli meselesi olan Ergenekon davasıyla ilgili gelişmeler yaşandığını, bu gelişmeleri herkesin ibretle izlediğini söyledi.

Ergenekon soruşturmasının Türkiye'nin önemli bir meselesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

''Doğu Anadolu'da birçok yerde kuyular açılıyor ve insan kemikleri çıkıyor. Maalesef bu meselede partilerin bir kısmı avukat, bir kısmı da savcı gibi davranıyor. Biz başından itibaren 'Ergenekon davası Türkiye'de önemli bir meseledir' diyoruz. Bu dava Türkiye'de nereye gidiyorsa, kime kadar gidiyorsa gitsin. Bu meselenin sonu görünmelidir. Bunda kimse taraf olmasın. Bunun altında kim varsa ortaya çıksın ve Türkiye'de özellikle bir dönem faili meçhuller varsa bunlar sonuna kadar araştırılsın, hesabı sorulsun. Millet adına bunu istiyoruz. Bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağımıza Van'dan söz veriyoruz.''

Kurtulmuş, 16 Mart 1988'de Saddam Hüseyin tarafından Halepçe'de binlerce insanın katledildiğini anımsatarak, katliamın yıl dönümüne az bir süre kala lanetle ve nefretle hatırlandığını bildirdi.

Müslüman kanının akıtılmadığı, herkesin özgür, adalet ve barış içinde yaşadığı bir coğrafyanın tesis edilmesi dileğinde bulunan Kurtulmuş, bölgenin yeniden barış ve esenlik yurdu olması için bütün güçleriyle çalışacaklarını söyledi.

Kurtulmuş, ülkenin son zamanlarda sıkıntılı günlerden geçtiğini belirterek, ''İnşallah bu bölge üzerinde oynanan bütün oyunlar sona erdirilecek, kardeşlik, dostluk, insanlık ve arkadaşlık yeniden ayağa kalkacaktır'' dedi.

Bu coğrafyanın tüm insanlarının, aynı medeniyetin, inancın ve düşüncenin parçaları olduğuna değinen Kurtulmuş, sorunları da bu ülkenin Türkleri, Kürtleri, Çerkezleri ve Araplarının birlikte çözeceğini belirtti.

10 Mart 2009 Salı

SONARIN SON SEÇİM ANKETİ - ANKARA

Kararsız cevaplar, orantısal dağıtıldığında ortaya şu sonuç çıktı:

MART 2009

AKP (Melih Gökçek): Yüzde 45,88
CHP (Murat Karayalçın): Yüzde 31,41
MHP (Mansur Yavaş): Yüzde 19,96
Diğer: Yüzde 2,75

ŞUBAT 2009

CHP: Yüzde 38,87
AKP: Yüzde 38,08
MHP: Yüzde 20,32
Diğer: Yüzde 2,73

9 Mart 2009 Pazartesi

istanbul ve ilçeleri seçim sonuçları

İL SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI 0 212 5119913
ADALAR İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3825060
AVCILAR 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6942221
AVCILAR 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6942221
BAĞCILAR 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6340909
BAĞCILAR 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6340909
BAĞCILAR 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6340909
BAĞCILAR 4. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6340909
BAHÇELİEVLER 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4427532
BAHÇELİEVLER 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4427532
BAHÇELİEVLER 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4427532
BAKIRKÖY İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5727733
BAYRAMPAŞA 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6132809
BAYRAMPAŞA 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6132809
BEŞİKTAŞ İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2691541
BEYKOZ İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3229760
BEYOĞLU 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2934140
BEYOĞLU 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2934140
BÜYÜKÇEKMECE İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 8835460
ÇATALCA İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 7891570
ESENLER 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5682073
ESENLER 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5682073
EYÜP 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4930415
EYÜP 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4930415
FATİH 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5313734
FATİH 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5313734
FATİH 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5313734
GAZİOSMANPAŞA 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5353639
GAZİOSMANPAŞA 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5353639
GAZİOSMANPAŞA 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5353639
GÜNGÖREN 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5719380
GÜNGÖREN 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 5719380
KADIKÖY 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3383285
KADIKÖY 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3383285
KADIKÖY 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3383285
KAĞITHANE 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2694997
KAĞITHANE 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2694997
KARTAL 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 4571270
KARTAL 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 4571270
KÜÇÜKÇEKMECE 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6248961
KÜÇÜKÇEKMECE 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6248961
KÜÇÜKÇEKMECE 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 6248961
MALTEPE 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3707280
MALTEPE 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3707280
PENDİK 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3541648
PENDİK 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3541648
PENDİK 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3541648
SARIYER İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2420030
SİLİVRİ İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 7271740
SULTANBEYLİ İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3983144
ŞİLE İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 7115100
ŞİŞLİ 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2466786
ŞİŞLİ 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 2466786
TUZLA İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 4461684
ÜMRANİYE 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3656446
ÜMRANİYE 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3656446
ÜMRANİYE 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 3656446
ÜSKÜDAR 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 5537056
ÜSKÜDAR 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 5537056
ÜSKÜDAR 3. İLÇE SEÇİM KURULU 0 216 5537056
ZEYTİNBURNU 1. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4145450
ZEYTİNBURNU 2. İLÇE SEÇİM KURULU 0 212 4145450

Kocaeli seçim sonuçları anket

Kocaeli belediye yerel seçim sonuçları anketi

A&G AG Araştırma Şirketine Göre AKP nin kaybedeceği iller

Önümüzdeki iki hafta içinde ekonomide çok önemli bir iyileşme olmadığı takdirde AK Parti bu seçimde elindeki belediyeleri de kaybedebilir. Antalya, Gaziantep, Uşak, Afyon, Erzurum, Adana, Malatya AK parti'nin 29 Mart'taki seçimlerde kaybedebileceği belediyelere sadece birkaç örnek. AK Parti belki bu yerel seçimde 22 Temmuz 2007 genel seçimlerine göre üç, beş puan oy yitirecek ama seçmenin AK Parti'nin karşısında birleşmesi yüzünden elindeki belediyelerin yüzde 15-20 sini kaybedecek.

AKP'NİN ALAMAYACAĞI İLLER

Mesela 2004'teki yerel seçimde Antalya belediye başkanlığını yüzde 43 oyla kazanan AK Parti bu seçimde yüzde 40 oy alacak ama seçmen diğer partide birleşecek ve o parti yüzde 47 oy aldığı için AK Parti Antalya'yı kaybedecek. Ayrıca AK Parti, bu yerel seçimde hiçbir rakip kaleyi de ele geçiremeyecek. AKP, İzmir, Diyarbakır, Çankaya, Kadıköy, Bursa Nilüfer ve benzeri yerlerde oylarını artırsa bile belediye başkanlığını kazanamayacak.

ELİNDEKİLERİ DE KAYBETME RİSKİ VAR

AKP bugün, Malatya, Urfa, Siirt, Bitlis, Van, Erzurum gibi illerde elindeki belediyeleri de kaybetmek riskiyle karşı karşıya. Hatta Urfa, Malatya ve Erzurum'u Saadet Partisi'ne ve MHP'ye kaybedecek gibi gözüküyor.

8 Mart 2009 Pazar

nerede oy kullanacağım (29 mart 2009 yerel seçimleri)

29 mart seçmen listeleri nerde oy kullanacağım, seçim sandığı, nasıl oy kullanırım, gerekli evraklar, ne lazım

NEREDE OY KULLANACAĞINIZI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN

antalya kepez belediyesi seçim sonuçları

antalya kepez belediyesi seçim sonuçları

antalya muratpaşa seçim sonucu

antalya muratpaşa seçim sonucu

antalya büyükşehir seçim sonucu

dünkü seçimlerde antalya büyükşehir seçim sonucu

3 Mart 2009 Salı

Ardahan seçim sonuçları kim kazandı

Ardahan seçim sonuçlarını kazanan aday

Şanlıurfa seçim sonucu

Şanlıurfa belediye seçim sonucu 29 mart